(02 ARALIK CUMARTESİ)
Yine doktor randevusu ile başladığımız bir hafta sonu; bu son olsun umuduyla düşüyoruz erkenden yollara.
Neyse ki; bir süredir beni içten içe geren mevzuda beklemediğimiz kadar güzel bir haber alıyoruz: kan değerlerimin tümü normal. O kadar şaşırtıcı ki; kendimi hasta çıkarmak için doktora karşı çıkıyorum önce, ama cidden hepsi normal görünüyor!
Anladığım kadarıyla, bu doğacak çocuklarımın sağlıklı olacağını garanti etmiyor yine de, ama hiç olmazsa hafif düzeyde olabileceğini gösteriyor-ki biz buna da razıyız. Yeter ki baş edilemeyecek bir hastalık olmasın, gerisi bir şekilde halledilir.
Sevinçle dönüyoruz eve, uykusuz kaldığıma değdi en azından-kötü haber almış olsaydık ne berbat bir hafta sonu olurdu şimdi...
Öğleden sonra yürüyüşe çıkıp Özgürlük Parkı'na kadar yolumuza çıkan tüm kedileri beslemeye karar veriyoruz; tahminen 50'den fazla sokak kedisine mama bıraktık. Yürümek iyi geldi, eve yorgun ama memnun döndük. Yemekten sonra Absentia'nın bir bölümünü daha seyretmeye vaktimiz oluyor, akşam arkadaşımızla birlikte Kadıköy'e geçip birer kadeh içmek istiyoruz.
Cumartesi gecesi Kadıköy barları dolmuş taşmış, sokaklar abuk subuk tiplerle dolu ve biraz kendimi yabancı hissediyorum sanki...
Sonunda popüler ara kat barı Zor'un minik balkonuna oturup birer cin-tonik söylüyoruz.
Sohbet konusu; çocuk yetiştirmek, ilkokul çağındaki çocukların sorunları etrafında dönüp duruyor.
Yeni aldığım eteği giyip dışarı çıktığım için bile mutluyum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder