(04 ŞUBAT CUMARTESİ)
Biraz stresli başladım bugüne, zira aklıma takılan mühim bir mevzu var. (Amma eski kelime
kullandım!)
KOSGEB'in sisteminde bir aksaklık olduğunu öğrenince biraz rahatlıyorum ve iş planı hazırlamayı erteliyorum. O zaman boşuna mı bu hafta sonu Eskişehir planını iptal ettik? Elbette değerlendirmeliyiz.
Kahvaltıdan sonra biraz işlere göz gezdirip, aklım feraha çıkınca Kadıköy'e geçmeye karar veriyoruz; vizyona giren bir film ilgimizi çekiyor.
Toni Erdman çok hoş bir absürt komedi, çılgın bir babanın fazla ciddi kızıyla kurmaya çalıştığı komik ilişkiyi anlatıyor...
Kılıktan kılığa girip şakalar yapmaya pek meraklı bu enfes baba, girişkenliği ve hikaye anlatma becerisiyle (yoksa yalan atma mı demeliydim?) her ortama hemen uyum sağlayabilen bir tipleme...
Köpeğiyle yaşayan baba, kızının hayatının nasıl gittiğini görmek için, haber vermeden kızının çalıştığı Bükreş'e gider...
İş hayatının köpekleştirdiği kadıncağız, acınası hayatına normalmiş gibi devam etmekte, kurumsal dünyanın çarkları arasında ezildiğini fark edemeden hırslarıyla ilerlemektedir...
Hayatı hiçbir şekilde ciddiye almayan ve kaybedecek zerresi kalmayan babasından öğreneceği bir şeyler var gibi...
Çıkışta Tales'te bira içmeye oturuyoruz, çok da acıkmışız. Karşılıklı bira içmeyeli çok oldu aslında, son aylarda şampanya ve rakıya ağırlık verdik galiba... Hoşuma gidiyor böyle "gençliğimizdeki gibi" karşılıklı oturup konuşmak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder