(20 AĞUSTOS CUMARTESİ)
Bu sabah çiçekçiyle görüşmeye niyetliydik ama hafta içine ertelendi, ufak tefek eksiklerimizi tamamlamak istiyoruz hafta sonu. Yeni kedimiz maskeli kızı veterinere götürdükten sonra kuzenler evimizi görmeye geliyor, onlara kahve kek ikram edip biraz oturuyoruz. Bunların dışında asıl plan Körfez'de arkadaşımızın evine gitmek, biraz gecikmeli de olsa hevesle yola çıkıyoruz.
Hava kapalı ama aşırı nemli, yağmur sıkıntısı... Mutfağa girince terlemeye başlıyoruz, geceye kadar da durmayacak. Mezelere girişiyoruz önce; köpoğlu, yoğurtlu köz patlıcan, salata yapıyoruz. dün akşamdan hazırlayıp getirdiğim zeytinyağlı taze fasulye ve humus da nefis olmuş.
Rakımız var, ama buzumuz yok-büyük sorun. Körfez civarında buz bulamayıp dolabın ısısını düşürmeye çabalıyoruz, sonuçta fazla içmediğimiz bir akşam oluyor... diyecektim ama, jager-burbın kokteyl ve bira geceye dahil oluyor.
Şeftalili kek, bu yaz ilk defa pişirdim yeni evde, mis gibi.
Böcüğümüz pek mutlu, her yeri karıştırabildiği bu evde geniş alanda bisiklet biniyor.
Bu kez beyler mutfağa pek karışmıyor, etleri pişiriyorlar balkonda. Sofra kuruluyor, mantarlar fırına veriliyor. Her şey harika- yalnız saç diplerimiz nemli ve nefes aldırmayan bir hava...
Gece müzikal bir film açıp kanepelere uzanıyoruz, naif şarkılar eşliğinde yağmur başlıyor. Ortalık serinleyip hafifliyor, okşanmak isteyen bir çocuk gibi uyuya kalıyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder