Dün sıkıcı akşamım spontane Kadıköy'de rakı davetiyle aniden heyecanlı bir hal aldı.
Apar topar evden çıkıp gittim, Benusen'de arkadaşlarımın masasına oturdum.
İlk dubleleri fazla hızlı içtim sanırım buzların erimesini beklemeden, mezeyi çok ufak yedim ve en sevdiğimiz çiftin de eklenmesiyle sohbet sohbeti açtı ve rakı rakıyı devirdi...
Gece yarısına yaklaşırken neden bilmem eskilerden bahsederken buldum kendimi; müstakbel eşimin eski eşiyle yaşadıklarından ne kadarını anlattım emin değilim.
Hastanede ameliyat sonrası yatan kuzenine sardım bir de, tatlı şeyler yazıp durdum gece gece.
Evde "babayı yiyen kızlar" filmini izleme hevesiyle taksiye bindik üçümüz ama arabada benim başım dönüp midem bulanmaya başladı, gerisini hatırlamıyorum.
Yolu bulamamışız ve ben kusmuşum, utanç verici!
Sonunda çantamı bir yerlerde unutmadan eve sevgilimin yanına varabildiğime şükür, beni soyup lenslerimi çıkarmışız, hiç hatırlamıyorum.
Gece yarısı mide bulantısı ve terle uyandığımı, huzursuz geceyi anımsıyorum sadece ve sabah saatlerce kendime gelemedim.
Uzun zamandır böyle olmamıştı, neden oldu neye denk geldi bilemiyorum bu sarhoşluk.
Sıkılmış bunalmıştım, işler ve yapılması gereken şeyler üzerime yığılmıştı bir süredir ondan mı, aklımın bir yerine süpürdüğüm anıların rahatsızlığı mı, yaklaşan yeni hayatın endişeleri mi...
Bir şekilde kendimi kaybetmişim, iyi de etmişim.
Yalnız ertesi günü fena gerçekten, ne nakliyeciyle ne döşemeciyle doğru dürüst konuşabildim, ancak cilt bakımı esnasında kendime geldim yavaş yavaş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder