(29 MART CUMARTESİ)
Hatırladığım en ılık Mart ayının, sanırım bu kışın en soğuk gününü getirmesi ne tuhaf!
Fırtınalı, mitingli ve epeyce karmaşa içindeki bu cumartesi öğleden sonrasını Moda'da rüzgara karşı kahve içecek bir yer arayarak geçirdik.
Önce birer kahve ile ısınıp sonra sinemaya bilet aldık-Kadıköy'ün tam bir mahalle havası var, sinemasında dahi.
Köksüz; bize kaybolmuş ergenlerin yitik esrar alemlerini, kocasını kaybedince sudan çıkmış balığa dönmüş sorunlu annenin iç sıkıcı temizlik günlerini, hayatında kısılmış kalmış evin genç kızının iki mutfak borusu değiştirdi diye sevimsiz iş arkadaşı ile evlenmeye mecbur hissetmesini, bir de unutulur mu?- müthiş tatlı-sert bir anneanneyi anlattı.
O gece doğum gününde güzel şeyler dilesin diye aldığımız en sevdiği çilekli tartın yanına mum koydurduğumuz arkadaşımızın yanına uğradık.
Dans etmek niyetiyle sahneye geçince; tam havaya giremedik ama yine eğlendik: yan masada sarılan şişko çifte gülüştük, hemen önümüzde çılgınca sarsılıp savrulan ve nedense sürekli birbirini öpen, her şarkıda selfieler çekip facebookta paylaşmayı ihmal etmeyen fena halde lezbiyen enerji yayan kız grubundan tiksindik, her şarkı arasına bitmeyen gazla "Her yer Taksim- her yer direniş!" sloganlarıyla giren testesteron kokan erkek grubuyla da epey eğlendik.
Dönüş de çabuk, çilesiz oldu-işte anlayacağınız her şey tam bir Kadıköy gecesi gibiydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder