Bir çocuğa tahammül edemediğin, kendi vatandaşın olan bir çocuktan korktuğun gibi; bir çocuğun cenazesine de tahammül edemeyip onu uğurlayanlardan korkuyorsun.
Bizde bir söz vardır: "Korkunun ecele faydası yok!" diye.
Gel ben sana birazcık anlatayım; korku insanı ne hale getirir...
Korku öyle bir zehirli tohumdur ki; içine bir kere düştü mü kendine güvenini eritmeye, seni de işte böyle şarlatanlaştırmaya, canavarlaştırmaya başlar.
Başka bir yerde ölen çocuğa meydanlarda oy toplamak için ağladıktan 2 gün sonra gözünün dibindeki kendi evladına ağlamayı bırak, iftira atmak için cebelleşirken bulursun kendini.
14 yaşında kızlarla yatağa girmeyi normal kabul eden ahlakın, 14 yaşında bir çocuğu "o kargaşada" evden dışarı çıktığı için ölmeye layık bulacak kadar alçalabilir.
Gözlerinin içine baka baka yalan söylerken gevrek gevrek sırıttığın kalabalığa, bir yas gününde hala kendini alkışlatmak ve seni protesto edeleri yuhalatmak ihtiyacıyla yanıp tutuşur hale gelirsin.
Dünyanın göz bebeği olan bu şehrin meydanını, "insan"a kapatmaya kalkabilirsin.
O kadar korkmaya başlamışsındır ki; sanal ortamda sanal manşetleri yayıp popülerleştirmeleri için binlerce kişilik korkak ordusu satın alman gerekebilir.
Korkudan saldırırsın işte böyle; aylardır yaptığın gibi-başka bir savunma geliştiremezsin muhtemelen; çünkü aptalsın.
Aptallığın şurada: kendine bir parça fazla güveniyorsun. Biraz götün kalkmış açıkçası; kaldırılmış.
Taktiksel bile siyaset yapamaz halde, etrafına hırlıyorsun. Öfkeyle korku ikiz kardeşler oysa, nereden bileceksin, bu körlükle nasıl göreceksin...
Polise emri sen veriyorsun bizzat; maşallah onlar da amma emir kulu çıktı: vur dedikçe öldürüyorlar!
Adeta "haşere" imişiz gibi yok etmeye çalışıyorlar bizi, zararlı böcekler gibi-üstelik bir tekimizi bile tanımadan, adımızı bilmeden nefret ediyorlar bizden, öldüresiye!
Gazlıyor, suluyor, mermiliyor, copluyor ve elliyorlar-zira "insan" değiliz biz onların gözünde. İnsanlık; epeydir senin tekelinde...
"Bir türlü ölmediniz gitti! Yok olun ulan artık, bitin, tükenin, geberin!!!" diyorlar hepsi saldırırken, ama biz ölmüyoruz.
Bitmiyoruz, tükenmiyoruz- bak senelerdir anlamadınız mı, sonunda bükemediği eli sıkıyor devlet bugün...
Sen de kardeşim, sen hani...
"Bir çocuk öldü diye sokağa atlıyorlar, başkaları da sizin yüzünüzden ölecek, bunun neresi vicdan?" yazan kardeşim...
SEN öldüğünde BİZ yine sokağa çıkarız, üzülme.
Annene de birileri çıkıp işte "Ne işi vardı o kargaşada sokakta? Biz mi dedik ekmek almaya çıksın diye!" diyebilir yalnız, şaşırma.
Bir canlının ölmeyi hak etmemesi için; illa ekmek almaya evden çıkması gerekmez-slogan atmaya, hakkını aramaya, tepkisini göstermeye de çıkabilir.
Çocuk olması da gerekmez-30 yaşında ya da 70 yaşına olabilir.
Bir insanı öldürme hakkınızın olmadığını anlamanız için, bilmem ne gerekecek? Ama gerekeni yakında yapacağız, haberiniz ola-korkunuz boşa!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder