(03 MART PAZARTESİ)
İyi ki terapist falan değilim, Allahtan terapi gruplarına katılmayı da düşünmüyorum.
Zira; okumakta olduğum kitaptaki terapi grubunda tanıdığım karakterlerin sayesinde insanlardan fenalık geldi.
Bir adet güzel kadınların yanında ezik hisseden çirkin kadın, bir adet yaşlanmaya başlamasıyla birlikte erkekler arasında eskisi gibi rağbet görmeyişi ile başa çıkamayan ve anlaşılan kocasından da beklediği ilgiyi göremeyip yeni tanıştığı çekici erkeklerin yanında saçlarıyla oynayan kadın, bir adet duygularını bastırarak insanlardan kaçmayı düstur edinmiş Schopenhauer papağanı tutkusuz adam, bir adet serseri halleriyle kadınların pek sevdiği vahşi tip, bir adet geçen haftayı özetlemeye bayılan analitik adam, bir adet de umudu Hindistan'da arayıp bulamayan ve gençliğinde hem onla hem en yakın arkadaşıyla yatıp ikisine de pek değer vermemiş olan adama hala öfkeli kandırılmış kadın...
İnsanlar bu kadar zavallı olmak zorunda mı, gerçekten?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder