Kavacık Gül Mutfağı'nı ara ara biraz zor bulduk, ama dışarıdan soyutlanmış, sıcak havada gölgelik kalmış şirin masalarından birine çöküp bir termos sıcak çayla birlikte büyük birer kahvaltı tabağını mideye indirip de sandalyelerimizde geriye kaykılacak kadar mayıştığımız ve kediye salamları atarken birbirimize tatlı tatlı göz kırptığımız anlarda anladık ki; değdi!
İşte-tam da bu kapı önündeki kırmızı masadaydık!
;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder