Hayat,hayat
İnanmıyorum kehanetlere ya da korkuya
Kötü sezilere. Ne iftiradan kaçarım
Ne zehirden. Ölüm diye bir şey yok.
Herkes ölümsüz. Her şey de öyle.
Anlamı yok korkmanın ölümden 17'de
Ya da 70'te. Yalnız bura ve şimdi var ve ışık:
Ne ölüm var, ne karanlık.
Şimdiden kıyıdayız
Ağları çekenlerden biri olacağım
Bir ölümsüzlük sürüsü yüzdüğünde
Eğer bir evde yaşarsan- o ev çökmez
Herhangi bir yüzyılı emrime çağırabilirim
Sonra içine girip bir ev yapabilirim
Bu yüzden eşleriniz ve çocuklarınız
Benle oturuyorlar bir masada
Atalarınız ve torunlarınız için de aynısı:
Gelecek şu an hayata geçiriliyor.
Elimi kaldırırsam biraz
Beş ışık huzmesinin hepsi seninle kalacak
Her gün köprücük kemiklerimi
Geçmişi desteklemek için kullandım, kereste gibi
Zamanı ölçtüm yersel zincirlerle
Ve yanından uygun adın yürüyüp geçtim-Urallarmış gibi
Yaşımı bana uysun diye kesip biçtim
Güneye yürüdük, bozkırlardan toz kaldırarak
Uzun otlar tütüyordu, çekirge dans ediyordu
Antenlerini at nallarına değdirerek ve kehanette bulundu
Beni yıkımla tehdit ederek, bir keşiş gibi
Kaderimi eyere bağladım
Ve şimdi bile, gelen bu zamanda
Bir çocuk gibi duruyorum üzengide
Ölümsüzlükten tatmin oldum
Yaştan yaşa akan kanımdan
Yine de bir köşe için kimin ılıklığına güvenebilirim
Rızamla verebilirdim tüm hayatımı
Ne zaman onun uçan iğnesi
Yerkürenin etrafına çekse sarsa beni ip gibi
Arseny Tarkovski'den
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder