31 Ocak 2017 Salı

2774

(27 OCAK CUMA)

Kar atıştırıyor, ama çoğalmadı. Kocamın uçağı yine de ertelendi, sinir bozucu. Madem akşam geç geliyor, ben de işlerimi araya sokayım diyerek kuaföre gitmeye karar veriyorum öğlen. Saçlarımın kesime ihtiyacı var, bir de bakım uyguluyoruz ve çok memnun ayrılıyorum. Manikürü de eve bırakmayıp burada halledeyim diyorum, kızıl kahve güzel bir oje rengi seçiyorum.

Arkadaşım da katılıyor bana kuaförde, son günlerde maceralı bir aşk hayatı varmış, onu anlatmak istiyor. Aslında geçen hafta sonu yanımızdan kalkıp o sihirbaz çocuğun ofisine gitmişti, zaten bir şeyler olduğunu biliyorum. Ama sevgilisiyle açık ilişki yaşayıp bir yandan 3. birini hayatlarına dahil eden yeni moda çiftlerle daha önce karşılaşmamıştım!

Nasıl oluyor anlamıyorum, ama görünen o ki ben çok gerilerde kalmışım. Arkadaşımın hayatına giren onlarca erkek arasından bir tanesi bile normal sayılmazdı son aylarda, kimi biseksüel, kimi ilişki istemeyen sorumsuz tipler, kimi bağlanma sorunlusu ergenler... Neden normal bir sevgili ilişkisi kuramıyor bu insanlar, diye sorduğumda, tercih etmiyorlar cevabı alıyorum. Ama bu kadar köksüz yaşamayı kim tercih eder ki, güvensiz ve yorucu değil mi?

Bu tip ilişkilerin zarar vermekten başka bir şeye yaramadığını düşünmüşümdür hep, arkadaşım nedense öğreneceği bir şeyler olabileceğine inanıyor. kendi deneyimlerimden öğrendiğim sadece pislik gibi hissettirdiği, kalıcı hasar bıraktığı...

Akşam arkadaşlar bizde toplanacak, eve dönerken meyve ve kuru yemiş alıyorum. İlk gelen arkadaşım aslında uzun zamandır ayrı düştüğümüz biri, konuşacaklarımız var kendisiyle. Bir süredir görüşmememizin sebebi olan olaylar akışını kendi açımdan anlatmak istiyorum biraz... Konuya girip kısaca ve sırayla önce ben anlatıyorum, sonra onu dinliyorum. Aslında çok da samimi bulmasam da açıklamasını, konuyu kapatmayı seçiyorum.

Sonuç: Aptalca kendini kaptıran kızları bir kalemde harcamaya hazır ne çok erkek var dışarıda!
Eşimi mutlu edeyim ben, elimden geldiğince.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder