27 Haziran 2016 Pazartesi

2559

(26 HAZİRAN PAZAR)

Bugün evde piknik yapalım dedik!
Köy evimizin minik balkonuna masa kurduk, giderken alışveriş yaptık.
Mangal yapacağımız için yanına ljutenica iyi gider diye düşündüm ve sebzeleri aldım.
Küçücük fırında sıcak mutfakta biraz işkenceli olduysa da, patlıcanları, kırmızı ve yeşil biberleri közledik, domatesleri kaynar suya sokup hepsinin kabuklarını soyduk, doğrayıp tencereye attık.
Sarımsakları tuzla dövüp zeytinyağı ve poi ile birlikte attık sebzelerin içine, kaynadı da kaynadı...
Tüm çabamıza değecek kadar nefis bir sonuç aldık, servis ederken de balzamik sirke ekledik biraz.

Misafirler arkadaşlarını da getirince 6 yerine 10 kişi oluverdik, hemen küçük bir masa ekleyip sığdırmaya çalıştık gelecekleri balkona.
Bardakları tabakları silip dizdik, su bardaklarının her biri farklı ama olsun.
Neyse ki elleri boş gelmemişler, hatta fazla fazla ekmek, salatalık malzeme, et ve rakı getirmişler.

Beyler mangal başında etleri, köfteleri ve kanatları kızartırken biz de reyhan, marul, kıvırcık, dereotu, rokaları suya basıp çıkardık, itinayla doğrayıp kocaman salata kaseleri hazırladık.
Sonrası bal şeker; kimi meşe ağacı altına oturdu serin serin sigarasını içti, kimi ekmek arası yapıp merdivene çömeldi, kimi masa başında sohbet çevirdi...

İyi ki Emirli'deki evimiz var, dedem sağ olsun, diye düşündüm bir kez daha.

Akşama doğru bulaşıkları imece usulü yıkayıp kuruladıktan sonra epeyce yorulmuş ve bu harika hafta sonunu geride bırakmış olmanın hüznüyle yüklü halde eve dönerken yağmur yağdı biraz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder