14 Eylül 2010 Salı

447

(13 EYLÜL PAZARTESİ)

Yerle bir olan zavallı adamın hikayesi:

Erkek: "Dansa tek bir şartla giderim senle."

Kadın: "Sen bana nasıl şart koşuyorsun??"

Erkek:"Lafın gelişi... Köln'de bana hep yaptığını anımsa. "

Kadın:"Dansı üzerinde mi yapacağım?"

Erkek:"Elbette. Ben bir köşede, ürkekçe izlerken seni, birden beni tutup önüne bir halı gibi serivereceksin. Sonra da üzerimde keyifle, kahkahalarla dans edeceksin."

Kadın:"Boş bir alan lazım bize o halde, fazla kalabalık olmayan bir pist..."

Erkek:"Ve bana diyeceksin ki: 'Beni hep böyle bir köşede, sessizce, çekinkence izleyeceğini mi sanmıştın, bre şapşal? Öyle bir kenarda aval aval bana bakarsan, işte sonunda başına gelecek olan bu olur! İşte sen beni bir kenardan izlemeyi bile başaramayacak kadar acizsin karşımda. Böyle seni bir kulağından tutup altıma paspas gibi serince, itiraz bile edemiyorsun.'"

Kadın:"İtiraz edemezsin eminim. İtiraz edebilecek tek erkek var mı acaba? Of çok iç kararatıcı!!"

Erkek:"Sonra, şaşkınlık, hayranlık ve korku dolu gözlerime yukarıdan gülerekten gözümün yaşına bile bakmaksızın, "ölümcül dansına" başlayacaksın... Sonra, beni unutacaksın hatta! Az evvel ayaklarının altına serilen beni unutup, benim "zemin" olduğumu sanmaya başlayacaksın. "

Kadın:"Yerle bir oluyorsun yani..."

Erkek:"O laf tam da bu durumu anlatıyor."






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder