seni elinin tersiyle değil avucunun içiyle kavrayacak"
Elimi avucunun içine aldığında,
kıstırılmış veya hapsedilmiş değil-
Güvende ve gururlu hissetmek istiyorum.
"Erkek dediğin;
Sen onu merak ettiğinde, kendisine hesap soruluyor havasına girmeyecek. Senin inceliğine karşılık umursamaz davranmayacak."
Seni aradığımda, sana ulaşmak istediğimde,
takıntılı veya sana muhtaç değil-
Samimi ve sana yakın hissetmek istiyorum.
"Erkek dediğin;
Cesur olacak cesur! Seni seviyorum, derken korkmayacak. Seviyorum, deyip bir sonraki perdede kaçmayacak. Özlüyorum diyorsa gelecek. Kaybetmek istemiyorum diyorsa kaybetmeyecek."
Beni sevdiğini söylerken bu kadar çekingen ve cimri olmana gerek var mı?
Gerçekten böyle düşünerek mi yaklaşılmalı sevgiye, adlandırma çabası içinde, eklentiler ve kategorilerle birlikte...?
Senin için çok değerli olduğumu söylediğinde, buna inanmam için, seni sevmemden ve senden beklediğim sevgiden korkmadığını görmek istiyorum.
"Erkek dediğin;
Seni alnından öptüğünde, bileceksin ki sevgisi geçici ve zayıf değildir. Ve sevgiyle öptüğünde dudaklarından, bileceksin ki öpüşünün tek sebebi şehvet değildir."
Beni arzuladığını gördüğümde hem edepsizce hoşlanırken bundan hem de içten içe korkmama gerek var mı?
Gerçekten sadece isteğin mi bana yönelen-yoksa beni ben olduğum için seviyor musun, güzelliğim ve kadınlığımı da beni ben yapanların bir parçası olarak algılayarak...?
Benle sevişmenin çok güzel olduğunu söylediğinde, buna inanmam için, sevişmenin de bir sevmek eylemi olduğunu ve teknikten çok daha fazlasını barındırdığını bilmeni istiyorum.
Not: Tüm tırnak içine alınmış dizeler, Can Yücel'in "Erkek dediğin" adlı şiirinden alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder