(23 ARALIK CUMARTESİ)
Beni alacak arkadaşım gecikince yarım saat sonra katıldık buluşmaya bugün, köprü yolunda orta refüjde otururken gördüğüm köpek aklıma takıldı. Belediyeyi, karayollarını, polisi filan aradım ama ne oldu bilmiyorum-umarım sağ salim ve kimseye kaza yaptırmadan karşıya geçebilmiştir.
Hep birlikte oynadığımız, karşımıza denk gelen kişiye sorular sorduğumuz oyun eğlenceliydi. Elbette bu ortamda beni geren unsurlar vardı her zamanki gibi, tamamen kendi hislerimden kaynaklanan, ama fazla rahatsız etmedi.
Kalabalık bir odanın içinde, yalnız ikimiz vahşi kedi olduk- ne tesadüf!
Son derse girdiğimi görmüşsün, Dirmit'i paylaştığım hikayemi beğendikten sonra yeni kedi alıp almadığımı sordun bugün-nedense beni takip ediyorsun. Kedimin adını, adının anlamını, onu ne zaman eve aldığımı sordun, kaç kedim olduğunu...
Fotoğraf çekilirken espriyle söylendim: "Bize yılbaşı partisi sözü verildi, en azından bir kokteyl alırız diye beklemiştim, nerede müzik? Hayatımda hiç bu kadar sıkıcı bir partiye katılmadım!"
Gitmeye hazırlanırken bana laf atarak: "Aramızda partiyi sıkıcı bulan bir kişi var ismi lazım değil..." dedin, "Neden 1 kişi? 2 kişi var!" diye cevapladım arkadaşımı göstererek. "Aramızda parti nasıl yapılır gösteririm diyen biri var; o zaman biz senin evine gelelim... Yalnız bu asla lafta kalamaz- challange accepted diyor musun?" Böbürlenerek "Challange always accepted! Şampanya stoklamam gerek..." "Vaktin var, baharda yapalım."
Yapar mıyız sahi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder