9 Temmuz 2011 Cumartesi

744


(07 TEMMUZ PERŞEMBE)

Açık havada konser anıları:

Rahatsızlığıyla ün salmış ve kirli oturaklarda çıplak sırtımıza ve bacaklarımıza yapışan beyaz tozlara, arka çaprazımızda oturmakta olan kıro orta yaş üstü çiftin jazz melodilerini taklit etmeye çalışırken attıkları manasız kahkahalarına, sürekli yanımızdan geçen eli tostlu büfe müşterileri ve yerlerinde duramayan genç konser dinleyicilerine, dışarıdan gelen ezan yahut Türkçe pop şarkılara(Erkekler ağlamaz) .... ... rağmen-açık havada Miles'ın ruhuna değen müzik gecesi güzeldi...

Ölümünün 20. yılı vesilesiyle bir "Tribute to Miles" turnesi fikrini getiren Marcus Miller, "Bunun için dahilere ihtiyacım vardı" diye anlatmaya başlıyor; "Birinci dahiyi aradım: Herbie Hancock! Ona bir Miles'ı anma konseri yapmak isteyip istemediğini sordum, elbette dedi. Fikrini değiştirmesin diye hemen telefonu kapadım." Kahkahalar, alkışlar... "Sonra ikinci dahiyi aradım: Wayne Shorter!" Yeniden alkışlar...

Marcus Miller, bas gitar, bas klarnet ve kontrbas çaldığı konserde, Miles Davis'i "geriye bakarak" anmanın mümkün olamayacağını, ancak "ileri bakarak" anılabileceğini söylüyor. Miles'ın çocukluğunun nasıl geçmiş olabileceğini düşünerek hazırladıkları bölüm eğlenceli, çocuksu, oyuncu tınılarıyla konsere heyecan katıyor.

Sonunda uzun bir bisle veda ediyorlar ve seyirci tempo tutup alkışlarla eşlik ettiği bir jazz konserinden hayranlıkla ayrılıyor. Miller, arkadaşlarını anons ettikten sonra seyirciyi de gruptan bir eleman gibi sayarak bizi işaret ediyor ve "Siz!" diyor, sonra da elini yukarı kaldırıp "Miles!"...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder