12 Nisan 2011 Salı

657

(11 NİSAN PAZARTESİ)

Sürpriz bir akşam teklifi:

Dakikaların çekiştire çekiştire uzatıldığı bir rahvan giden at sahnesi...
Ciddiyetimle izlemeye çalışırken ben, yanımdaki çocuğun "Kafka filminde beni gülme krizi tutmuştu..." demesiyle kendimi tutamamam...
Birbirini takip eden günler boyunca haşladıkları patatesleri üfleyerek yiyen baba-kızın mümkün olduğunca hiçbir şey yapmamaları...
Değişiklik olarak kızın bir gün babasının gömleklerini yıkaması ve bir akşamüstü varoluşçu komşularının palinka almaya gelmesi...
Salonun yarısının çıktığı anda "5.güne kadar dayanabildiler!" diyen arkadaşımın sıkıntıdan beni gıdıklamaya başlaması...
Ece Temelkuran'ın neden filmi izlerken yanındakine dönüp "Bitse de kumpir yesek!"dediğini anlamam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder