27 Kasım 2009 Cuma

157

(26 KASIM PERŞEMBE)

"Söz vermiştim kendime; yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti?
Yapamadım.
Koştum tütüncüye, kalem kağıt aldım. Oturdum.
Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemimi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm.
Yazmasam deli olacaktım!"

Bu akşam tenha ve ıslak İstanbul sokaklarında ellerim ceplerimde, başımı yakamın içine çekmiş, rüzgardan ürpermiş yürürken, nereden geldiğini bir türlü çıkaramadığım bir ses, bana usulca "Hişt! Hişt!" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder