(19 MAYIS PERŞEMBE)
Balkonda ağlayarak kendime acıdığımı söyledim sana telefonda, ne zordu bunu söylemek!
Sarsıla sarsıla, kendimi paranoyak, baskıcı ve iğrenç biri gibi hissettiğimi söyledim.
Senin için artık yalnızca bir sorumluluk, endişelenilecek biri olmak asla dayanamayacağım tek şeydi.
Sen, üstesinden gelebileceğimizi söyledin, benim hala umudum var dedin, umudu beraber yaşatabilmemiz için söz istedin.
Çok tuhaf bir geceydi, bazen olur böyle ürpertici geceler- rüzgarın kokusu tanıdıktı, beni aldı götürdü, sana her şeyi anlatmak istedim, baştan anlatmak...
Keşke ders çıkışı sahilde oturduğumuz gecelerden birinde olsaydık, diye düşünüp üzüldüm, sarılıp konuşurdum ve anlatırdım her şeyi bir bir, en başından...
Nasıl başladık, nasıl tırmandık, nasıl tökezledik, nasıl yerden kalkacağız, yola nasıl devam edeceğiz...